Ocak Transferi

izet hajroviçGalatasaray ocak ayı transfer döneminde sol ve sağ kanatlarına uyum sağlayabilecek, Sneijder’in yokluğunda alternatif olabilecek, özellikle sol ayağını çok iyi kullanabilen bir oyuncu arayışını İzet Hajroviç gidermek üzere transferini gerçekleştirdi. Umarım Galatasaray adına doğru ve verimli bir transfer olmuş olur.Hajroviç’in ne denli verim olacağı önümüzdeki bir kaç maçta şans bulduğunda göreceğiz. Takımdan 2 futbolcunun en azından sezon sonuna kadar ayrılığı kesinleşti gibi. Amrabat gidici ve Engin Baytar da Çaykur Rizespor’a sezon sonuna kadar kiralandı. Amrabat da Galatasaray bir şekilde elden çıkarmanın planlarını yapıyor olmalı. Yani önümüzdeki sezon Amrabatı takımda görmek istediklerini düşünmüyorum ancak Amrabat örneği gittiği takımda 5 asist ve 5 gol gibi zor bir performans sergilerse bir ihtimal takımda yeniden yerini bulabilir. Onun haricinde Engin takımda forma şansı bulamadığı için oynatılmak üzere Rize’ye kiralanması doğru bir karar gibi gözüküyor. Nitekim Galatasaray’da kalsa mutsuz olurdu. Engin değerli bir yetenek.Onu kaybetmek çok kolay ancak kazanmak çok zor bir futbolcu ve karakter.

 

Bu bağlamda Galatasaray’da transfer politikası nedir bilinmez ama Şampiyonlar Ligi için mutlaka sol bek alması gerekir. Sol bek transferi için de elinde bulundurduğu Riera’yı göndermesi gerekir. Rieara aslında çok değerli bir kanat oyuncusu. Soldan yaptığı bindirmeler çok faydalı.Ataklarda birebirlerde çalım yeteneğinin üzerine çok iyi de orta kesen bir futbolcu. Ancak yabancı kontenjanında şuan için gönderilebilecek listede ilk sırada yer alıyor. Onun da şansızlığı bir türlü sol bek bulunamamasının akabininde sol bekte devşirme usulü ile Rieara’yı monte ettiler. Bu da yılların sol kanat oyuncusunu inişli çıkışlı grafiklere neden oldu. İspanya Milli takımında yer almış bir oyuncuyu kalitesiz diyemezsiniz. Riera geçtiğimiz 2 sezonda Galatasaray’da bir çok kupa kazandı. Ayrılırsa çok üzülür ancak bir çok başarı onu tatmin etmiştir. Umarım ayrılırsa her iki taraf için de hayırlı olur.

2014’e giriş

Değerli okurlarım merhaba; Yeni yıla girmenin sevincini yaşarken kimileri için geride bıraktığımız koca bir sene üzüntülerle geçerken kimileri için ise mutlu geçti. Önemli olan ise geçen zamandan ne öğrendiğimiz değil mi?

 

Zaman belki insanlık için çok önemli bir kavram.Ancak dünyanın atmosferinin dışına çıkıldığında ve yolculuk edildiğinde hiç bir önemi kalmıyor. Zaman dünyamızın değerli bir parçası. Zaman geçmişte bıraktığımız olayların tanıklığını yaparken gelecek için ise umut vaat ediyor.
 
Yeni yıl yeni umutlar, yeni heyecanlar, yeni beklentiler ve korkular. Umarım yeni yıl umut, heyecan ve beklentilerin karşılandığı bir yıl olur.

Burdur’da tarımı yapılabilecek bitkiler

Burdur coğrafi konum olarak Akdeniz ve İç Anadolu geçit bölgesinde yer alan tarıma elverişli bir ildir. Burdur ilinin bazı kesimleri yer yer 800 metre rakıma düşerken bazı kesimleri ise 1350 metreye kadar çıkmaktadır. Bu da birçok kültür bitkisini yaşayabileceği iklimi oluşturmaktadır. Burdur, tarım ve hayvancılık kenti niteliği taşıyan bir özelliğe sahiptir. Tarım ve hayvancılık bir arada götürülmelidir. Tarım sadece meyve ve sebze pazarı olarak düşünülmemelidir. Tarımın yelpazesi geniş bir kavram olup yem pazarı ikinci plana atılmamalıdır. Burdur’da hayvancılığın sürdürülebilir olması için yem üretiminin yeterli olması gerekir. Fabrikasyon kesif yemlerin haricinde çiftçi mutlaka kendi beslediği hayvanının ihtiyacı olan yemi de karşılayabilmesi için yem bitkilerini ekmelidir.

 

Nedir bu yem bitkileri?
 
Yem bitkisi denince akla tarımla uğraşmayan vatandaşların hemen aklına saman gelir.Ancak samanın hayvan için besleyici bir gıda olup olmadığı konusunda bilgi sahibi değildir. Saman bir kaba yemdir.Baklagiller veya buğdaygillerin kurutulmuş halidir.Besin değeri düşüktür. Hayvanın sadece karnını doyurmasında katkı sağlar.Saman hakkında kıs bir bilgi verdikten sonra yem bitkileri olarak Burdur’da tarımı yapabileceğimiz bitkileri sayalım.Ekolojik olarak Burdur kuru ve sulu tarımın yapılabileceği arazilere sahip. Burdur’da kurum tarım olarak arpa, çavdar, yulaf yetiştirilebilir.Hayvan yetiştiriciliği için başlıca yonca, korunga, üçgül, kılçıksız brom türlerini yetiştirmek uygundur. Yonca bu bitkiler arasında besin değeri yüksek bir bitkidir.Ancak kıraç koşullarda dayanıksızdır. Eğer tarım araziniz taşlık ve kıraçsa, korunga bitkisini yetiştirmek daha uygun olur. Bunun yanı sıra iklim koşullarının sıcak olduğu kısımlarda hayvan yemi olarak slajlık mısır üretimi de çok önemli katkı sağlamaktadır.
 
Burdur’da hayvan yeminin yanı sıra bilmeyenler için sayarsak birçok sebze ve meyve üretiliyor. Ancak turunç dediğimiz portakal gibi sub-tropik meyveler il dışından getiriliyor.Burdur, ülkemizin önemli endüstri bitkilerinin de yetiştirildiği bir tarım kenti. Bunlardan şeker pancarı, haşhaş başlıca önemli endüstri bitkileri.
 
Burdur’da tarımı anlatmak sadece bir makale ile ifade etmek mümkün değil.Sadece yüzeysel bir bilgi vermek istedim. Umarım ileri zamanlarda her bitkiyi ayrı ayrı yazıp sizlerle paylaşacağım.

Burdur Turizmi Neden Gelişmiyor?

kibyraBurdur, uyuyan güzel derler yıllardır.Ama ne yapılsa ya da yapılmak istense de bir türlü bu uyuyan güzel gözlerini açamadı dünyaya. Eskiler de derler Burdur, Afyon, Isparta gibi komşu illeri ve ilçelerinden gelen vatandaşlarla ticaret merkezi gibiymiş. Bahsettiğimiz tarih 40-50 yıl öncesi. Ancak günümüzde Burdur , komşu illerine gider olmuş, kıyafetini, eşyasını, atını arabasını oralardan alan olmuştur. Belki zamanı bu yönde akışını sağladı ve Burdur’u sahip olduğu değerlerin körelmesi ile birlikte farklı yönlere yöneldi.

 

Kısa bir geçmiş analizi yaptıktan sonra asıl meselemize geçiyoruz.”Burdur turizmi neden gelişmiyor?” sorusuna. Öncelikle turizm uzmanlık alanım değil ancak hiç bilmediğim bir konu da değil. Turizm bilindiği üzere dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler ve bir ülkeye veya bir bölgeye gezmen (turist) çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümüdür. Burdur’da bu saydığımız tanımda yapabileceğimiz birçok aktivite var. Göller, Antik Kentler, Tarihi Konaklar, Mağaralar ve muhteşem manzaralar gezebilecek bir çok yer var. Peki bu kadar turizme açık bir şehir var iken neden gelişmiyor? Neden Burdur’a yerli ve yabancı turist az geliyor. Bu soruların cevabı aslında çok basit. Burdur vizyonu ile adından söz ettiremeyen bir statüde. Bir ürünün, bir kurum veya kuruluşun herkes tarafından tanınabilirliği onun marka değeri ile doğru orantılıdır. Yani Burdur marka değeri geride kalmıştır. Birçok marka tanınabilirliğini artırmak için reklam ve tanıtım projeleri üretmektedir. Burdur turizmini geliştirmek istiyorsa reklamını iyi yapması lazım.Yoksa Antalya gibi dünya turizminin göz bebeği olan komşu şehrinin arkasında gölge olarak kalır.

Burdur turizminin gelişmesinde katkı sağlayacak etmenlerden birisi de yerel halktır. Halk konukseverliği ile gelen yerli ve yabancı turistleri evlerinde gibi hissettirmeli, esnafta dost kazığı atmamalıdır. Çok duyuyoruz, özellikler yerli turistler esnafın pahalı satışlarında şikayetçi oluyor. Bu turizmin gelişmesine köstek olan önemli bir engel. Bu sorunlar aşılarak ancak Burdur sahip olduğu değerler ile turizmi gelişir.

Fenerbahçe – Galatasaray Derbisi Maç Analizim

galatasaray-fenerbahçe 10 kasım

Öncelikle, Ulusumuzun kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 75. yıl dönümünde bir Türk Genci olarak saygıyla ve özlemle anıyorum.

Bilinen şu ki tarih yine tekerür etti ve Fenerhahçe maçı kazandı. Öncelikle teknik olarak yorumda bulunmayacağım.Çünkü bu maçta teknik taktik oyundan öte psikolojik bir savaş vardı. Her zaman olduğu gibi Fenerbahçe tribünleri hakemi etkisi altına aldılar. Chedjou’nun pozisyonunda penaltı bekleyen rakipler kendi aleyhlerine karar çıkarlarsa bu kadar savunabilir miydi penaltı diye. Bence çok kolay penaltı kararı çıktı. 1-0 geriye düşen Galatasaray doğal olarak psikolojik olarak maça eşit başladığı Fenerbahçe karşısında geriye düştü.

Maçın ikinci yarısında ofsayttan atılan bir gol tek göze çarpan olay.Çünkü maçı bitiren olay. 90+2 ‘de penaltı kazanan Galatasaray sağolsun Melo’nun kaçırmasıyla maçın son onlarında heyecanın yaşanmasına engel oldu.

Galatasaray takımı hakkında söyleyebileceğim tek bir söz var Fatih Terim’in takımdan ayrılmasıyla takım içinde birlik ve beraberlik zayıflamış.Yönetimin bu konuda ekstra çalışma yapması lazım. Lider arasında puan farkı 9’a çıkması Galatasaray’ı erken havlu attırabilir. Bu nedenlen mental olarak takımın toparlanması lazım.

Fenerbahçe – Galatasaray derbisi öncesi görüşlerim

drogba_fenerbahçe derbisi

Galatasaray, son Kopenhag maçında ağır bir yenilgi almış yarın oynanacak Fenerbahçe derbisi öncesi acaba sorularını getirdi. Muslera gibi takımın önemli yapı taşını sakatlığı sebebiyle eksikliğini hissedecek olan Cimbom, yetmezmiş gibi son haftaların en formda ismi Sneijder’in belindeki ağrılar yüzünce bu maç için risk edilmeyeceği haberlerinde bir Galatasaraylı olarak tedirgin ediyor. Ancak her ne kadar da zor durumda olursa olsun, başı öne eğilmeyecek tek takım Galatasaraydır. Galatasaray bundan daha zor koşullarda büyük zaferlere imza atmıştır.Kimse korkmasın ki Galatasaray ruhu üstesinden gelecektir.

Maça gelirsek ligde lider durumda olan Fenerbahçe, Avrupa kupalarında mücadele etmemenin avantajıyla, haftada bir yaptığı maçlar ile dinlenmiş ve maça hazır gibi görünüyor.Ancak seri galibiyetlerle ligde istediğini alan Fenerbahçe yüksek motivasyondayken dün takımın teknik direktörü Ersun Yanal’ın rahatsızlanması ve hastaneye kaldırılıp operasyon geçirmesi takımın motivasyonunu indirgemiş olabilir. (Bu arada Ersun Yanal’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz)

Derbinin favorisi olmaz belki ama istatistikler Fenerbahçe’yi Kadıköy’de açık ara üstün gösteriyor. Bu nedenle maçı Galatasaray adına kazanmak çok zor. Zaten zorluk bir yana şansızlığı üzerinde yıllardır Saraçoğlu Stadı’nda Galatasaray’ın. Alıncak bir galibiyet Galatasaray takımı için çıta yükseltecektir. Çünkü alışılagelmiş bir senaryo oynanıyor tam 14 senedir. Bu nedenle Galatasaray’ın kazanması çok şeyi değiştirecektir. Fenerbahçe’nin kazanması ise hiç bir şeyi değiştirmez.

Galatasaray, Fenerbahçe maçını nasıl kazanır ?

  1. Takım moral, motivasyon ve mental olarak hazır olmalı
  2. Takım maç içinde seyirci baskısını yenmeli
  3. Fenerbahçe takımı iyi analiz edilmeli
  4. Maç içinde taktik ve fiziksel disiplin sağlanmalı
  5. Öne geçilen skorlarda rehavete girilmemeli
  6. Geri düşülen skorlarda mücadeleden vazgeçilmemeli
  7. Mümkünse en az 3 farklı skora erişilmeli.