”Sözde” Burdur milliyetçileri

Burdur milliyetçiliği nedir? Burdur milliyetçiliği, kendi memleketinde milyonlarca lira kazanıp Burdur’a yatırım yapmamak değildir, Burdur’da üretilen bir ürünü sahip çıkmamak değildir, Burdur’un ismine, kültürel değerlerine, dağına taşına, gülüne gölüne sahip çıkmamak değildir. İşte Burdur milliyetçileri bunların dışında olan insanlardır. Saydıklarım ”sözde” Burdur milliyetçileridir.

Eğer sen ki kendi memleketinin değerlerine sahip çıkmıyorsan, Burdur’da kazandığının büyük bir kısmını Burdur’da harcamıyorsan, sen Burdur adına zerre kadar katkı koymuyorsan, Burdur’un gelişmesi için çaba harcamıyorsan, elini taşın altına koymaktan alıkoyuyorsan, vazife gelince kaçıyorsan, taşın arkasına sığınıyorsan, menfaat arıyorsan, laf ebeliği de yapıyorsan sen ”sözde” Burdur milliyetçisisindir.

Burdur’umuzun diğer illerden geri kalmasının birkaç nedeni var. Bunlardan bir tanesi çekememezliğimizin yüzünden birbirimizin kuyusunu kazmak, bir de Burdur’a çok faydalı olduklarını düşünen ve ifade eden ”sözde” Burdur milliyetçileri. Burdur, gelişecekse birlikteliğe, birlikte hareket etmeye, sahip çıkmaya, kısır çatışmalardan uzak kalmaya acilen ihtiyacı vardır. Aksi her koşul Burdur ve Burdurlunun aleyhinedir.

Özgür DOĞAN

Gazeteci – Mühendis

Güç zehirlenmesi yaşamak

Geçtiğimiz ocak ayı içerisinde ”Burdurlu hemşehrim; sözüm meclisten içeri” başlıklı köşe yazısı yayınlayarak, bazı vatandaşlarımızın Salda Kayak Merkezi yerine çevre illerdeki kayak merkezlerini tercih ettiklerini kaleme almıştım. Bugün kaleme aldığım sözlerim tamamen sözüm meclisten dışarıdır.

İnsanları zaman zaman sınıflandırırız. Kimisine mektepli-alaylı, kimisini de zengin-fakir gibi sınıflara ayırırız. Ben bu sefer farklı bir açıdan değerlendirmede bulunacağım. Güç zehirlenmesi dediğimiz insanların sahip olduğu güce yenik düşmesini ele alacağım. Bana göre güç zehirlenmesi  iki türlü olur; birincisi çok paraya sahip olan bir kişinin yoldan çıkması, ikincisi çok parayı yöneten bir kişinin yoldan çıkması. Çok paraya sahip olan, derdi tasası ve gelecek kaygısı olmayan insanlara halk dilinde ise tuzu kuru denilirken, çok parayı yönetenlere de makam mevki sahibi deriz. Çok parayı yönetenler bir zaman sonra güç zehirlenmesi yaşayabiliyor. Gücü elinde tutan insanlar zaman içinde bu zehirlenmeden etkilenerek önce yakın çevrelerindekileri siliyor, görmezden geliyor, uzak tutuyor. Zaman içinde ise kendisi de yalnız kalıyor.

Güç zehirlenmesi yaşayanların durumu fark edememeleri ise en büyük problem oluyor. İçinde bulunduğun durumun ne derece kötü olduğunu anlaşılmamasının yegane nedeni ise yakınında tuttuğu şakşakçılar. Şakşakçılar, öyle alkış tutuyor ki yaptığın her davranışa, sen de diyorsun ”ben neymişim be abi” psikolojisine sahip oluyor, vahşi egonun kölesi oluyorsun. Güç zehirlenmesi yaşayan makam mevki insanı etrafı tozpembe görüyor, at gözlüyle bakar hale geliyorsun. Şakşakçıların etrafında alkışlarıyla seni pençeliyor, farkında olmadan kendini yönettirir hale geliyorsun.

Güç zehirlenmesi yaşayanların tedavisi zor ama imkansız değil. İçinden bulunduğu bu zehirlenmeden kurtulmanın yegane yolu kan değişikliğidir. Kısaca etrafındaki şakşakçıları temizlemektir. Fakat durumu fark edemeyip zehirlenmeye devam edersen, son yakındır. Zirveden düşüşün bedeli çok ağır olur. Yere çakıldığında kimse elinden tutmaz hale gelirsin. Bu yüzden güç zehirlenmesinden bir an evvel kurtulmanın adımlarını atman gerekir.

Özgür DOĞAN

Gazeteci & Mühendis

Burdur, yerinde sayıyor

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılı nüfus bilgilerini geçtiğimiz günlerde kamuoyuna paylaşmıştı. İlimiz Burdur’un da il geneli ve merkez ilçe nüfusu da belli oldu.

İl genelinde yaklaşık Bin 500 kişilik bir artış yaşanırken, merkez ilçede yaklaşık 3 Bin civarında bir artışın olduğunu ortaya çıktı. Burdur’un il geneli nüfus bağlamında 250 Bin bandında yıllardır seyir etmesinin kırsaldan merkeze, merkezden de diğer illere göçün olduğu kanaatindeyim. Yani Burdur’un ilçeleri ve köylerinde yaşayan insanların kırsal hayattan taşınıp merkez ilçeye gelerek şehir hayatına geçtiğini, merkez ilçede yaşayan başta öğrenim görmek için il dışına giden gençler olmak üzere, Burdur’un yerlisinin merkezden göçtüğünü görüyorum.

Burdur’un asıl yerlisi olan yani Yenice Mahallelisi, Akın Mahallelisi, Bahçelievler Mahallelisi vs. gibi anneden babadan yerlisi dediğimiz kesimi Burdur’da tutamıyoruz. Öğrencilikle başlayan göç, şehir dışında bulunan iş, kurulan yuva olarak devam ediyor. Burdur’un yerlisi gençler üniversite hayatıyla başladıkları şehir dışına çıkışları temelli göçüş olarak devam ettiriyor. Naçizane kendi lise arkadaşlarımın yarısından fazlası üniversite eğitimi için gittikleri illerden geri gelmediler. İşlerini buldular ve yuvalarını Burdur dışında kurdular. Bu küçük bir örnek. Tabi ki sadece Burdur’dan göçün tek sebebi bu değil. Diğer illerdeki iş olanaklarının fazla olması, batı illerinin cazibe merkezi olması da Burdur’dan kopuşun nedenleri arasında.

Bir ilin nüfusu 2 türlü artar. Birincisi insanların doğal çoğalmaları, ikincisi ise göç almak. Eğer Burdur, nüfus artışı yaşayarak devletin bazı nüfus bazlı yatırımlarından faydalanmak istiyorsa öncelikle göç alması gerekiyor. Burdur’un göç almasını kolaylaştırmanın en yegane yolu cazibe merkezi haline getirmek. İnanın özel hastanesi, AVM’si, sosyal anlamda yeterli bir olmayan ve iş bulma olanağı yetersiz olan bir ili tercih etmek çok zor. Son donemde kıpırdayan nüfus artışımızın nedenini açıklamak çok zor ama bu artışı da sevinmemek lazım. Burdur’un merkez ilçesi mutlaka 100 Bin üzerine çıkması gerekiyor. Bu bağlamda öncelikle 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ve acilen ilk kazmanın vurulması şarttır.

2. OSB’nin 1998 yılından beri bir türlü hayata geçmemesi ilimize yapılan büyük ayıptır. Seçilmişlerin ve atanmışların artık elini taşına altına koyması, bürokrasiyi hızla işletmesi gerekiyor. Vatandaşın artık kuru vaatlere karnı tok. Hemşehrilerimiz büyük yatırımlar, iş olanakları, sosyal hayatta refah bekliyor. Burdur’un temel sorunlarından istihdam ve sosyal hayat standartları bir an evvel yükseltilmeli çünkü Burdur bunu çoktan hak etti.

Özgür DOĞAN

Gazeteci – Mühendis